Yorumlar
Armaganyagmur
Güzel bir yazı kaleminize sağlıkArmaganyagmur
Güzel bir yazı kaleminize sağlık

Olduğumuz, Olmadığımız ve Hayal Ettiğimiz Arasındaki Boşluk
Bir insanın yolculuğu, sadece gittiği yollarla değil, o yollarda kurduğu hayallerle, taşıdığı umutlarla şekillenir. Hayat beni, orta okuldan sonra kitap pazarlarında ilk ekmeğimi kazanmaya iterek şekillendirdi. Matbaanın karanlık mürekkep kokulu salonlarında, ciltçilikten şiir yazmaya uzanan o uzun yolda, ellerimde sayfaları oluşturan kağıtların izi taşınırken hep bir şeyin farkında oldum: Biz, hayatın bizi yaptığı şeyle, hayal ettiğimiz şey arasında bir yerdeyiz.
Fernando Pessoa’nın o çarpıcı sözü: “Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.” Bu sözü duyduğumda derin bir nefes aldım; çünkü tam da bu şekilde hissediyorum. Sanki o boşluk benim içimde yankılanıyor. Bütün bir ömür, o boşluğun çevresinde dönmüş gibi.
Ben hayatıma matbaanın hızlı makinelerinde başladım; ama hayalim hep kağıdın ötesinde, o yazılarda, o hikayelerdeydi. Ben bir yazının taşıdığı düşlerin insanı oldum; ama çoğu zaman o düşlerin tam ortasına varamadım. Hayatın bizi nereye çektiği, hayal ettiğimiz şeyin uzağında bir yere düşüyor bazen. Oysa içimizde hep bir şey çağrır: “Biraz daha ileri git. Biraz daha yaklaş. O hayale ulaşabilirsin.”
Gazetecilik ve edebiyat yolunda adım atarken, şiirler ve hikayeler yazarken, hep o çelişkide yaşadım. Yazdığım şeyler hayallerime yetti mi? Hayır. Yaşadığım deneyimler beni tatmin etti mi? Kimi zaman evet, kimi zaman hayır. Ama yine de yazmaya devam ettim. Çünkü o boşluk, bir eksiklikten daha fazlası; o boşluk, yaratma çabasının, şekil verme arzusunun ta kendisi.
Pessoa’nın sözüne dönersek: Biz hep o boşluğun çevresinde döneriz. Olmak istediğimiz şey, elimizde olan ve olmayan şeylerin arasında bir yerde saklı. Ama bence o boşluk kutsal bir alan. O alan bizi yeniden hayal kurmaya, yeniden yazmaya, yeniden düşlemeye davet ediyor.
Bu yazıyı okuyan sevgili dost, senin de bir boşluğun olduğuna inanıyorum. O boşluk seni bazen yorar, bazen huzursuz eder ama asla umutsuz bırakmaz. Çünkü o boşluk, yaratma alanındır. Hayal ettiğimiz şeyle hayatın bizi yaptığı şey arasındaki o çatlağta, bir şairin mısrası, bir yazarın cümlesi saklıdır. Biz hep orada yeniden başlarız.
Ben şimdi, kendi hayalimle hayatın bana getirdiği gerçeklik arasında bir köprü kuruyorum. O köprüden geçerken, yanımda kağıtlarım, kalemim ve bu gazete var. Peki ya senin köprün nereye uzanıyor?

Yorum Yazın