Türkiye'de Sosyal Yardımların Dönüştürücü Etkisinin Sınırlı Olması: Nedenler ve Karşılaştırmalar
1. Türkiye'de Sosyal Yardımlar Neden Dönüştürücü Değil?Türkiye'de sosyal yardımlar (örneğin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla nakdi yardımlar, gıda/koşullu eğitim yardımları), yoksullukla mücadelede önemli bir araç olsa da, dönüştürücü (yani bireyleri bağımlılıktan kurtarıp kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayan) etkisi sınırlı kalıyor. İşte ana nedenler:Kısa Vadeli ve Koşullu Yapı: Yardımlar genellikle acil ihtiyaçları (gıda, fatura) gidermeye odaklanıyor, ancak eğitim, mesleki eğitim veya istihdam programlarıyla entegre edilmiyor. 2004-2029 arası verilere göre, yardımlar yoksulluk oranını ortalama %4 oranında azaltıyor, ama bu kalıcı bir dönüşüm yaratmıyor – yoksulluk döngüsü kırılmıyor.
Örneğin, yardımlar "alışkanlık" halin; gelebiliyor; alıcılar uzun vadeli beceri kazanmadan bağımlı kalıyor.
Yetersiz Kapsam ve Finansman: Türkiye'de sosyal yardım harcamaları GSYH'nin yaklaşık %1-2'si civarında (Avrupa'da %20-30'a varan), bu da yardımların yetersiz kalmasına yol açıyor. İstihdamla ilişkisi zayıf; yardımlar işsizliği azaltmak yerine, düşük ücretli informal işlere itiyor.
Kurumsal ve Yapısal Sorunlar: Sosyal hizmetler, hayırseverlikten (filantropi) hak temelli sisteme geçişte yetersiz kaldı. Dağınık kurumlar (belediyeler, vakıflar) ve bürokratik engeller, yardımların etkinliğini düşürüyor.
Sonuç: Yardımlar "hayatta tutuyor" ama "hayat değiştiriyor" değil.
2. Sosyal Devlet mi, Kişiler mi Önemli? Neden Kişileri Ön Planda Tutuyoruz?Sosyal Devlet Önceliği: Sosyal devlet, bireylerin haklarını (eğitim, sağlık, emeklilik) garanti eden kurumsal bir sistemdir – bireysel liderlere bağımlı olmadan çalışır. Bu, yoksulluğu sistematik çözer ve toplumun genel refahını artırır.
Kişiler (Patronaj/Klientelizim) Sorunu: Türkiye'de yardımlar sıklıkla siyasi figürlere (belediye başkanları, milletvekilleri) bağlanıyor; "seçim yardımı" gibi algılanıyor. Bu, liyakat yerine sadakati teşvik ediyor ve sistemi kırılgan kılıyor (lider değişince yardımlar kesiliyor). Neden? Tarihsel olarak Osmanlı'dan kalan "sadaka kültürü" ve 1980 sonrası neoliberal politikalar, devleti "yardımcı" rolünden çıkarıp bireysel ağlara itti.
Siyasi istikrarsızlık ve düşük kurumsal güven, insanları "kişiye" bağlamaya zorluyor.
Kısaca: Sosyal devlet kalıcıdır, kişiler geçicidir. Ama Türkiye'de politik popülizm, kişileri öne çıkarıyor – bu, dönüşümü engelliyor.
3. Avrupa Neden Başarıyor, Türkiye Neden Başaramıyor?Avrupa (özellikle İskandinav ve Kıta Avrupası modelleri), sosyal devleti "hak" olarak konumlandırıyor; Türkiye ise "yardım" olarak. İşte karşılaştırma tablosu (güncel verilere dayalı):Kriter
Avrupa (Örn: İsveç, Almanya)
Türkiye
Neden Fark?
Yardım Kapsamı
Evrensel (herkes için temel haklar: ücretsiz eğitim/sağlık). Yoksulluk oranı %5-10.
Seçici (ihtiyaç sahiplerine sınırlı). Yoksulluk oranı %20+.
Avrupa: Yüksek GSYH ve vergi geliriyle finanse ediliyor.
Türkiye: Ekonomik dalgalanmalar (enflasyon) bütçeyi sıkıştırıyor.
Dönüştürücü Etki
Yardımlar + mesleki eğitim entegrasyonu; istihdam oranı %70+.
Kısa vadeli; istihdam etkisi sınırlı (%4 yoksulluk azalması).
Avrupa: Güçlü sendikalar ve sosyal demokrasi tarihi.
Türkiye: Informal ekonomi (%30+) ve siyasi müdahaleler.
Kurumsal Yapı
Bağımsız kurumlar, insan hakları temelli.
Merkeziyetçi, patronajlı.
Avrupa: II. Dünya Savaşı sonrası refah modelleri kurumsallaştı.
Türkiye: Gelişmişlik farkı ve devlet-ekonomi çatışması.
aile.gov.tr
Finansman
Vergi + primler (%25-30 GSYH).
Düşük (%1-2 GSYH).
Avrupa: Eşitlikçi vergi sistemi. Türkiye: Kaçakçılık ve düşük vergi tabanı.
Neden Türkiye Başaramıyor? Ekonomik kırılganlık (2023-2025 enflasyon), siyasi kutuplaşma (yardımlar oy için kullanılıyor) ve düşük güven (kurumlara %30 güven).
Avrupa, 1945 sonrası "sosyal sözleşme" ile başardı; bizde ise 1980'ler liberalleşmesi sosyal devleti zayıflattı.
4. Zamana Göre Vizyon ve Çözüm ÖnerileriTürkiye için bir "Dönüştürücü yardım değil " hak üzerine. Kurulmuş bir Sosyal Devlet Vizyonu" öneriyorum:
hak temelli ve entegre bir yaklaşım. Hedef: Yardımları alışkanlıktan dönüştürücü sisteme çevirmek. İçin en uygun modeldir
Tüm yardımlara zorunlu mesleki eğitim eklenir
- Liyakat temelli kamu reformu: Sosyal hizmetleri bağımsız(siyasi müdahale yasağı). İle olur
Notlar
- Bütçe: Sosyal harcamaları GSYH %3'e çıkar (vergi reformuyla).
Bağımlılık azalır; 1 milyon kişi eğitime katılır Kurumsallaşma
Evrensel kapsama geçiş; sosyal devleti "hak" yapılır
- Güney Avrupa modelini uyarlanabilir Ücretsiz kreş/yaşlı bakımı
- Sendika/işçi haklarını güçlendir (grev, iş güvenliği reformu).
- Dijital izleme: Yardımların istihdam etkisini veriyle takip edilir
İstihdam %60'a çıkar; Avrupa'ya yakınlaşma.
Uzun Vadeli (2031-2035): Sürdürülebilir Refah
Tam sosyal devlet: Yoksulluk %5'in altına.
- Vergi tabanını genişlet (zenginlerden daha fazla vergi alınır
- AB uyumu: Sosyal politika entegrasyonu (haklar temelli bir model).
- Toplumsal eğitim: "Hak bilinci" kampanyaları (okullarda).
Kalıcı dönüşüm; Türkiye, "Güney Avrupa +1" modeli olur.
Uygulama İpuçları: Hükümet + STK + AB fonları işbirliği. Maliyet: İlk 3 yılda 100 milyar TL (GSYH %1'i), ama istihdam artışı ile geri döner. Bu vizyon, Avrupa'nın başarısını (kurumlar + haklar) Türkiye'nin dinamikleriyle (genç nüfus, informal ekonomi) birleştirir.
Yorum Yazın