Ana Sayfa
  • MENU
  • KÜLTÜR- SANAT
  • Edebiyatın İz Bırakanları
  • GÜNDEM
  • MAGAZİN
  • ŞİİR
  • ÖYKÜLER
  • RÖPORTAJ
  • Yazarlar
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
KÜLTÜR- SANAT
Edebiyatın İz Bırakanları
GÜNDEM
MAGAZİN
ŞİİR
ÖYKÜLER
RÖPORTAJ
Yazarlar
    • ZAYIF KARNE
      • Makaleler
      • ZAYIF KARNE
      ZAYIF KARNE
      11 Eylül 2025 07:42
      Son Güncelleme:11 Eylül 2025 07:42
      Aşk Yazarı Mustafa Çifci
      Paylaş |

      Bu yazıyı yazarken ilkokul öğretmenim rahmetli babamın ruhuna rahmetler diliyorum.]
       
                      “Zayıf karne öğrencinin değil, öğretmenindir.”
                      Not sistemi bulunmadan devam edilmiş olsaydı durum tam böyle olacaktı. (İlk not sisteminin sürecini, nasıl ortaya çıktığını bir önceki yazımda yazmıştım) Öğretmen, öğretmek zorunda kalacaktı. 
                      “Aile ilgilenmiyor” gibi sözlerinde içi boştur..
                      Öğretmen, öğretmek için maaş alır.
                      Öğretmen, öğretmeyi tam öğrenemezse öğrencisine de öğretemez. Bu yüzden tüm öğretmenler her yıl sosyal ve psikolojik yönden eğitimden geçmelidir. Çünkü insanın davranışları ve hayata bakışı yaşam şekline göre değişebilmektedir.  Öğretmen, dersi başarılı bir kaç öğrenci ile sürdürürse, öğretme derecesinin tam olarak gelişmediğini gösterir. Dersler, sınıfta en iyi bir kaç öğrenciye göre değil, sınıfın tamamına göre şekil alırsa başarılı olur.
                      Öğretmenlik, insan yetiştirme, yönlendirme olduğu için en değerli mesleklerin başında gelir. Dünya’nın hangi ülkesini ele alırsan alın, hangi konu da geri kalmışsa, hangi konu da yetersizse, konuyla ilgili eğitimi, öğretmeni, izlediği eğitim politikasının yanlış olduğu gerçeğini göreceksinizdir.
                      Eğer öğretmenin etkisini hafife alıyorsanız büyük fotoğrafı göremiyor olabilirsiniz. 
                      Köy enstitülerini bir düşünün; tüm yurdun genel durumunu nasıl değiştirip dönüştürdüğünü göreceksiniz. O dönem, Öğretmen Liselerinden öğretmen olan genç öğretmenlerin bile yaptıkları muhteşemdir. Bu öğretmenlerin, öğretmenin etki gücü olmamış olsaydı o yeniliklerin, o değişimlerin olması mümkün olmazdı. Devletimizin temel eğitimi o dönemin öğretmenlerine borçludur. Bu Cumhuriyetin başarısıdır. Bu başarı Yüce Atatürk’ün halkına inanmasıyla başlamış bir yolculuğun ana hikâyesidir. Bu başarı insana değer vermekle başlamıştır.
                      Eğitim, bilgiyi yapıcı güce dönüştürebilen tek güçtür.
                      Bilgi çoğalarak devam eden ve aktarılan bir süreçtir.
                      Bilgi, merakı uyandırıp bilmediğini öğrenme ihtiyacını doğurur. Bu anlamda kişi ne kadar çok bilgili olursa, o kadar bilmediğinin fakına varmış olacaktır.
                      Sınıfta öğrenci soru sorabiliyorsa derse katılmış ve konuyu anlamış olduğunu gösterir. Öğretmenin en büyük etkisi burada devreye girebilirse o bilgiyi artık o öğrenci ve sınıf unutmaz. Öğretmen ne yapabilir sorunun cevabı ise burada şöyledir; konuyu bilen öğrencinin dersi anlatmasına izin vermeli, eksik kalan yönleri tamamlamalıdır. Burada en hassas konu ise sınıfın tamamına söz hakkı verilmesi, her öğrencinin mutlaka tahtaya çıkıp konuşması, öğrencinin bilgiyi edinmesini sağlarken, bir taraftan da utangaçlığını yenmesi ve kendi öz güvenini kazanmasını sağlayacaktır. En hassas konu mutlaka ve mutlaka her öğrencinin, isterse tek bir kelime dahi olsa da bir şeyler söylemesidir. O söylenen tek kelime konuya dahil olma, grup içine katılma, toplumla buluşma duygusunu verecektir. O tek bir kelime, gelecek derslerde daha çok etkinlik yaratacak, derse ilgiyi sağlayacaktır.  Tek bir kelime söylemeyen her öğrenci, gelecek derslerde de devre dışı kalacaktır.
                       Öğretmenin ilk görevlerinden biri de her öğrencisine öz güven duygusunu kazandırmaktır çünkü başarının sırrı burada yatmaktadır.. Öğretmen her zaman mutlaka kitap okumalı ve araştırma yapmalıdır çünkü okumayan insan beyni gelişmemektedir.
                      Öğretmenin başarısı ise, öğrencinin kalbine dokunmaktan geçer, bu öğretmenliğin sessiz gücüdür. Konuyla ilgili yazılara “Öğretmenliğin Sessiz Gücü” adlı seri yazılarla devam edeceğim.

      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ

      Yorum Yazın

      Yazarın Diğer Yazıları

      • ATATÜRK DEVLET YÖNETİMİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİ?

        28 Ekim 2025
      • TÜRK KADINI

        23 Ekim 2025
      • Şairin Sevgilisi

        09 Ekim 2025
      • Sessizliğin İçinden Okumak

        06 Ekim 2025
      • BİZİ ELEŞTİREN KİMLERDİR?

        01 Ekim 2025
      • SEN BENİ ÖPMÜYORSUN!

        26 Eylül 2025
      • DÜNYANIN İLK AŞK ŞİİRİ

        16 Eylül 2025
      • ZAYIF KARNE

        11 Eylül 2025
      • Eğitimde Notun Hikâyesi: Bir Öğrenciye İlk Kez Kim Not Verdi?

        09 Eylül 2025
      • Bir Çocuğun Kalbine Dokunmak: Öğretmenliğin Sessiz Gücü

        05 Eylül 2025
      • EKMEĞİN ÜZERİNDEKİ ÇİZGİLERİN ANLAMI NEDİR?

        29 Ağustos 2025
      • ÇOCUĞUMLA ARKADAŞ GİBİYİZ YALANI

        25 Ağustos 2025
      • EŞLER BİRBİRİNİ NASIL BESLEMELİ?

        11 Ağustos 2025
      • DOKTOR DÖVÜYORUZ!

        09 Ağustos 2025
      • KÜREKÇİYİ İŞTEN ATTILAR!

        07 Ağustos 2025
      • YASAK AŞK

        29 Temmuz 2025
      • HER ŞEY HIZLA YOK OLUYOR

        28 Temmuz 2025
      • ŞAİRİN SESİ

        22 Temmuz 2025
      • İNSAN AKLI EŞİT Mİ DAĞITILDI?

        17 Temmuz 2025
    • EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
      Haberler
      • Mudanya Mütarekesi’nden Cumhuriyet’e: Bursa’nın Sessiz Zaferi
        Mudanya Mütarekesi’nden Cumhuriyet’e: Bursa’nın Sessiz Zaferi
      • Cumhuriyetin Kadınları: Atatürk’ün En Sessiz Devrimi
        Cumhuriyetin Kadınları: Atatürk’ün En Sessiz Devrimi
      • Cumhuriyet: Zamanın Aynasında Yeniden Doğan Bir Ruh
        Cumhuriyet: Zamanın Aynasında Yeniden Doğan Bir Ruh
      • Gelecek Olan Benim
        Gelecek Olan Benim
      • Uçurumun Eşiğinde
        Uçurumun Eşiğinde
      • Kimsenin İçinde Kötülük Düşünmüyorum
        Kimsenin İçinde Kötülük Düşünmüyorum
      • Hatırın Var
        Hatırın Var
      • Varım de
        Varım de
      • İzmir’de Tasarımın Kalbi “Dirlik”le Atıyor!
        İzmir’de Tasarımın Kalbi “Dirlik”le Atıyor!
      • Elif Şiirler
        Elif Şiirler
      İstanbul nöbetçi eczaneleri
      Bizi takip edin
      • facebook
      • Twitter
      • İnstagram
      • Youtube
      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
  • EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
    • Künye
    • Kvkk Aydınlatma Metni
    • Çerez Politikası
    • Topluluk Kuralları
    • Yazarlar
    • Yazıların Sorumluluğu
    • İletişim ve Sosyal Medya
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
  • facebook
  • Twitter
  • instagram
  • Linkedin
  • Youtube
© 2017 e-magazin.tv Tüm Hakları Saklıdır.
  • Haber Gönder
  • Firma Ekle
  • İlan Ekle
Haber Yazılım