• Cumhuriyet: Zamanın Aynasında Yeniden Doğan Bir Ruh
    • Cumhuriyet: Zamanın Aynasında Yeniden Doğan Bir Ruh
      Cumhuriyet: Zamanın Aynasında Yeniden Doğan Bir Ruh
      29 Ekim, yalnızca geçmişe dönük bir kutlama değil; düşünsel bir dirilişin, çağdaş bir bilincin yeniden inşasıdır. Her Cumhuriyet Bayramı, “biz kimiz ve nereye gidiyoruz?” sorusunu yeniden sormaktır
      28.10.2025 - 07:06 | Son Güncelleme:28.10.2025 - 07:06
      GÜVEN ALBAYRAK

      Türkiye Cumhuriyeti, yarın 101. yaşına giriyor.
      Cumhuriyet’in ilanı, yalnızca bir yönetim biçiminin değişmesi değildi; bir halkın, kendi kaderine yön verme iradesinin somutlaşmış hâliydi.
      1923’ün 29 Ekim sabahı, top sesleriyle yankılanan bu karar, aslında bir ulusun geleceğe “ben varım” deyişidir.

      Fakat bugün, 29 Ekim’i anlamak yalnızca törenlere katılmakla sınırlı değildir. Cumhuriyet Bayramı; düşüncenin, bilimin, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden sorgulandığı bir “farkındalık günü”dür. Çünkü her çağ, kendi karanlığını doğurur — ve her Cumhuriyet Bayramı, o karanlığa karşı yeniden bir aydınlanma çağrısıdır.

      Cumhuriyet’in 101 yıllık yürüyüşü, bir milletin zamana karşı direncidir.
      Osmanlı İmparatorluğu’nun gölgesinden çıkıp, çağdaş bir kimlik kurma çabası, bugün hâlâ devam ediyor.
      Bu nedenle 29 Ekim, geçmişin anılması kadar, bugünün vicdanıyla geleceği tartma günüdür.

      Veriler, kutlamaların her yıl daha dijital bir boyuta taşındığını gösteriyor. Milyonlarca insan, sosyal medyada #29Ekim, #CumhuriyetBayramı, #Atatürk etiketleriyle paylaşımlar yapıyor. Ancak Cumhuriyet’in esas kutlaması, paylaşımlarda değil; düşüncelerde ve yaşam biçiminde yankı bulur.
      Çünkü Cumhuriyet, yalnızca bir tarih değil; sürekli inşa edilmesi gereken bir ruhtur.

      Yarın sabah, bayraklar dalgalanırken; şehir meydanları, marşlarla dolarken… Asıl kutlama, o seslerin içinde sessizce düşünen bireyin kalbinde olacaktır.
      Cumhuriyet, hâlâ “özgür düşüncenin en büyük devrimi” olarak nefes alıyor.
      Ve biz her 29 Ekim sabahında, bu nefesi yeniden içimize çekiyoruz.

      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.