Kimisi coğrafyaya kader der, kimisi keder, ben ise seçim diyorum! Coğrafyasını tanımayan toplumlar savaşlarda da yenilgiye mahkûm olurlar. Arazi analizini yapmak, yeryüzü şekillerini iyi tasvir etmek, toprağın yapısını incelemekten tutunda da turizm, coğrafi konum, sanayi, ticaret, iklim, uzay, deprem… Kısaca her şey coğrafyanın inceleme alanına giriyor. Peki, bu kadar her şeyi kapsayan bir ders neden lise 3 ve lise 4’te seçmeli ders olarak okutularak ders saati düşürülür? Bu bir cinayet değil midir? Dünyaya sığmayan bir coğrafya TYT’de (Temel Yeterlilik testi) nasıl 5 soruya sığdırılmaya çalışılabilir, akıl alır gibi değil…
Prof. Dr. Celal Şengör, “Tabiatı tanımak ilkokuldan başlar. Coğrafya dersini kaldırmak cinayettir.”
Prof. Dr. Naci Görür, “Bizim gibi bir deprem ülkesinde ortaöğretimde jeoloji ve coğrafyanın önemi çok büyük. Lütfen kurumlarımızda hak ettikleri yerleri alsınlar.”
Bilim insanlarımızın bu konudaki sözleri coğrafya dersinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda aşağıda gördüğünüz gibi Milli Eğitim Bakanı da coğrafyanın önemini kavramış, peki ya uygulama da? Bu ders hak ettiği yere ne zaman gelecek?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “ coğrafi gelişimler dikkate alındığında 10 yıl önce güncellenen bir coğrafya müfredatının komik duruma düştüğünü görüyorsunuz.”
Mustafa Kemal Atatürk, 11 Mart 1935 yılında Ankara’da “Tarih-Coğrafya Fakültesi” kurulmasını istemiştir. Bunun yanında coğrafya tedrisatı ve tetkikleri için şu notu yazdırmıştı.
“Coğrafyanın dersaneden ziyade, arazi üzerinde hoca ve talebenin çalışmaları ve müşahedelerinin esas alınması lazım, geldiği ve yeni metotlara göre tetkikten geçecek bir Türkiye Coğrafyasının yazılması idi.”
Atatürk döneminde 1924 programında coğrafya dersini 3. sınıflarda bir saat 4. ve 5. sınıflarda ise 2’şer saat olarak düzenlenmişti. Şimdi ise lise müfredatında lise 1 ve 2’de 2’şer saat sonraki senelerde seçmeli… Bu işin sonu sizce de karanlığa doğru gitmiyor mu?
Sınıfta ders dinlerken öğrenciler hep derslerin günlük hayatta ne işlerine yarayacağını söylerler ve bundan dolayı da bazı şeyleri kavrayamadıkları için önem vermezler. Coğrafyanın ne kadar önemli bir ders olduğunu öğretmenler anlattıkça öğrenciler, “Hocam 2 kredili olan bir dersi çok önemsemiyorum, düşük not alsam da bir şey olmaz” diyorlardı. “Kim Milyoner Olmak İster?” yarışmasında “İlki Sinop İnceburun’la Hatay’ın en güneyi arasına, ikincisi Iğdır’ın en doğusuyla Gökçeada’nın en batı ucu arasına olmak üzere iki adet kuş uçuşu çizgi çekilecek olsa bu iki çizgi nerede kesişirdi?” sorusu karşısında zamanında kredisi düşük deyip coğrafyayı önemsemenler şimdi bu soru karşısında verdikleri yanlış cevap ile beş milyonluk bir kredi kaybettiler. Coğrafya bu ülkeye ekmek kadar su kadar kıymetli bir derstir, en kısa sürede düzenlenecek yeni müfredatta bu dersin hak ettiği yere getirilmesidir. Çünkü coğrafyasını bilmeyen toplumlar hiçbir alanda başarı elde edemezler. Onun için İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözüne kanıp boyun eğmek yerine doğru seçimi yaparak geleceğimize ışık tutmalıyız. COĞRAFYA HAYATTIR, LÜTFEN HAYATINIZI KARARTMAYIN…