14 Temmuz 2025 20:44
Son Güncelleme:14 Temmuz 2025 20:44
EY (AZİZ) TÜRK MİLLETİ!
İşte zurnanın zırt dediği yere geldik… Evet, kişinin günahı yok. O yıllar önce, “Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır” demişti. Başka ne demişti? “Demokrasi treninden istediğimiz istasyonda ineriz” demişti. “Kimse bizim karşımıza Türklükle çıkmasın. Türk milliyetçiliği bizim ayaklarımızın altındadır” demişti. Daha bize ne demeliydi uyanmamız için? Bütün bu söylemlerine karşı, başkanlık sistemini biz hediye etmedik mi elimizle 2018’de? Ne yaptı? Orduyu susturdu, Atatürk’ün askerlerini ordudan attı. Adaleti, emniyeti emrine aldı. Eğitimi ve sağlığı enkaza çevirdi. Yetti mi? Yetmedi. Ülkenin bütün değerlerini haraç mezat elden çıkardı. Yandaş medyası, yandaş müteahhitleri ve yandaş zenginlerini oluşturdu. Milleti, askıda ekmeğe muhtaç hale getirdi. İşsizlik ve gelecek kaygısı, ülkenin başına kara bulut gibi çöktü. Şimdi sıra, düşmanlaştırdığı Kürt halkının koluna girerek PKK’ya özgürlük kıvamına geldi. Özal’ın "üç beş çapulcu" diye tarif ettiği bu cani zihniyet, binlerce gencimizin, askerimizin ve polisimizin ölümüne sebep oldu. Ülkemizin bütün zenginliğini erittiği gibi, dünya ülkelerine altından kalkamayacağımız bir borç yükü oluşturdu. İki trilyon dolara ulaşan bu maliyetin altında yatan gerçek neydi? Bence PKK değildi. Türkiye’nin büyümesinden ve gelişmesinden rahatsız olan başta Amerika, İngiltere ve İsrail gibi dış güçlerdi. Onlara içerden yardımcı olan da Türk hükümetleriydi. Eğer güçsüzsen, kaynağın ve paran yoksa bu devletlere muhtaçsan, onların tasarladığı oyunu bozamazsın. Yıllardır, başta Amerika olmak üzere, PKK’ya silah ve para yardımı yapan, onlara gerek arazide gerek politik masalarda yardımlarını esirgemeyen ülkelere karşı bir Türk hükümetinin sesini yükselttiğine rastladık mı? Hayır. Hatta onların uzun vadeli planlarını bilseniz de ve bu planları içinize sindiremezseniz de hayır diyemezsiniz. Hata yapar, sesinizi hafif yükseltirseniz, bir mektup gelir elinize: “Aptal olma, ekonomini mahvederim” der, ertesi gün papazı postalarsınız. Bize “PKK ile mücadele eder gibi yap. O bize lazım, onu dörde beşe bölüp bölgede gerektiği yerlerde kullanacağız. O bölgede Kürdistan gibi devletler kurup bölgede huzur bırakmayacağız” demişlerdir. Bence bütün bunlar söylenmiştir. Dünyanın bizden Lozan’ın rövanşını alma isteği hiç bitmedi ve bitmeyecek. Şu anki yöneticilerimiz ve yönetim biçimimiz, dış güçler için en uygun dönemdir. Elimizde her şeyimizi sattığımız ya da kiraya verdiğimiz bu dönemden daha uygun bir pozisyon olamazdı. PKK silah bırakıyormuş, silah yakıyormuş; bunlar, başta Amerika’nın ve yandaşlarının hazırladığı yeni bir tiyatro sahnesi. Gaye, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti, cumhurbaşkanımıza yıktırmak için ona ve zihniyetine yeni bir zaman kazandırmaktır. Ümit Somyürek
14/07/25
Yorum Yazın