“IS BEING SINGLE SOVEREIGNTY? PHILOSOPHICAL AND SCIENTIFIC PERSPECTIVES”

“Bekarlık sultanlık mıdır?” sorusu, bireyin özgürlüğü, mutluluğu ve toplumsal bağlar üzerine odaklanan çeşitli felsefi ve bilimsel görüşlerle derinlemesine ele alınabilir. Filozoflar ve bilim insanları, bireyin yaşam seçimleri, mutluluk, toplumsal normlar ve özgürlük üzerine farklı perspektifler sunmuşlardır. Bu görüşler, bekarlığın ya da evliliğin birey için neden daha iyi bir tercih olabileceğini açıklamaya yardımcı olabilir.

Epikuros: Mutluluk ve Huzur Arayışı

Epikuros (M.Ö. 341-270), mutluluğun haz arayışı ile elde edilebileceğini savunan bir filozoftu. Ona göre, mutlu olmak için insanların gereksiz yüklerden ve acılardan uzak durmaları gerekir. Evliliğin getirdiği sorumluluklar ve potansiyel sıkıntılar düşünüldüğünde, Epikuros bekarlığı bir tür özgürlük ve huzur kaynağı olarak görebilirdi. Çünkü evlilik, birçok birey için stres ve zorlayıcı sorumluluklar getirebilir. Epikuros, bireyin kendi ihtiyaçlarına ve arzularına odaklanmasının huzurlu bir yaşam için daha ideal olduğunu savunmuştur. Bu bağlamda, bekarlık bireyin bağımsızlığını korumasına olanak tanır ve evlilik gibi toplumsal zorunluluklardan uzak kalmayı sağlar.

Arthur Schopenhauer: Evlilik ve Acı

Arthur Schopenhauer (1788-1860), karamsar dünya görüşüyle tanınan bir filozoftur ve evlilik konusunda oldukça eleştirel bir tutuma sahiptir. Schopenhauer, evliliği “iki kişinin sorunlarını birleştirerek daha büyük bir sorun yarattığı” bir kurum olarak görür. Ona göre, evlilik insanın doğal arzuları ve toplumsal beklentileri yüzünden katlandığı bir yük haline gelir. Bekarlık ise Schopenhauer için bireyin özgür ve bağımsız kalabileceği bir yaşam biçimi sunar. Schopenhauer’a göre evlilik, özellikle maddi ve manevi sorumluluklar nedeniyle, kişinin huzurunu ve mutluluğunu tehdit eden bir yapıdır.

Immanuel Kant: Bireyin Özgürlüğü ve Ahlak

Immanuel Kant (1724-1804), bireyin özgürlüğünü ve ahlaki eylem kapasitesini vurgulayan bir filozoftur. Kant, bireylerin rasyonel varlıklar olduğunu ve kendi yaşam seçimlerinde özgür olma hakkına sahip olduklarını savunur. Ancak Kant’a göre evlilik, ahlaki bir sorumluluğun da parçasıdır. Ahlaki açıdan evlilik, iki bireyin karşılıklı sorumluluklarını üstlendiği, güven ve sadakat üzerine kurulu bir ilişkidir. Kant, evliliğin bireyin topluma karşı ahlaki görevlerinden biri olduğunu söylese de, bireyin kendi özgürlüğünü ve yaşamını şekillendirme hakkını da savunur. Bu bağlamda, bekarlık bir tür özgürlük olabilir, ancak Kant’a göre bu özgürlüğün evlilikle dengelemesi gereken ahlaki sorumluluklar da bulunmaktadır.

Sigmund Freud: Psikanalitik Bakış

Sigmund Freud (1856-1939), insan davranışlarını bilinçaltı dürtülerle açıklamaya çalışan bir nörolog dır. Freud’a göre insanın toplumsal ilişkiler kurma ve aile sahibi olma arzusu, temel dürtülerinden kaynaklanır. Freud, bireylerin evlilik ya da ilişki kurma ihtiyacının bilinçaltındaki güvenlik, aidiyet ve sevgi ihtiyacından doğduğunu ileri sürer. Bu bakımdan Freud, evliliği psikolojik açıdan doğal bir süreç olarak görür. Bekarlık ise bu dürtülerin bastırılması ya da toplumsal normlarla çelişmesi anlamına gelebilir. Yani Freud’a göre, bekarlık bireyin bağımsızlığını korumasına yardımcı olabilir, ancak bilinçaltındaki temel ihtiyaçlar göz önünde bulundurulduğunda evlilik daha doğal bir yol gibi görünür.

Bilimsel Araştırmalar: Bekarlık ve Mutluluk Üzerine Bulgular

Bilimsel araştırmalar da evlilik ve bekarlığın birey üzerindeki etkilerini incelemiştir. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, evli bireylerin genel olarak sağlık ve mutluluk seviyelerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Evlilik, özellikle duygusal destek ve toplumsal aidiyet duygusu nedeniyle bireylerin yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, bekarlık da bazı durumlarda bireylerin daha fazla kişisel özgürlük ve tatmin yaşamasına olanak tanır. Örneğin, Psikolog Bella DePaulo, bekarlığın bireylere daha fazla kişisel gelişim fırsatı sunduğunu ve bekar bireylerin sosyal bağlantılar kurmada daha başarılı olduklarını öne sürmektedir.

Sonuç

“Bekarlık sultanlık mıdır?” sorusu, bireyin özgürlüğü ve toplumsal sorumlulukları arasındaki dengeyi sorgulayan bir tartışmadır. Epikuros, Schopenhauer ve Freud gibi filozoflar ve bilim insanları bu konuda farklı bakış açıları sunmuşlardır. Bazılarına göre bekarlık, bireyin bağımsızlığını ve özgürlüğünü koruyabileceği bir yaşam biçimidir. Diğerleri ise evliliğin bireyin duygusal ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynadığını savunur. Neticede, bekarlık ya da evlilik seçimi, bireyin kişisel tercihlerine, yaşam tarzına ve mutluluk arayışına bağlı olarak değişir.

The question, “Is being single a form of sovereignty?” has been at the center of societal and personal debates for centuries. This question often examines the balance between the responsibilities of marriage and the freedoms of being single. Throughout history and in different cultural contexts, both being single and married have carried various meanings. Some argue that being single offers a lifestyle where personal freedom and autonomy take precedence, while others see marriage as a social institution that completes an individual’s status and personal happiness.

Being Single: Freedom and Independence

Supporters of the idea that “being single is sovereignty” emphasize that being single offers individuals more personal freedom and independence. Single individuals can focus solely on their own needs and desires, dedicating more time to careers, education, or hobbies. This freedom is seen as a significant advantage for many. Research shows that, especially among young individuals focused on their careers, there is an increasing trend toward remaining unmarried. For instance, a study by the Pew Research Center reveals that marriage rates in the U.S. have significantly dropped since the 1960s, with a growing number of young adults choosing to remain single.

Marriage: Social and Emotional Bonds

On the other hand, advocates of marriage argue that humans are social beings by nature and that emotional and social bonds play a critical role in individual happiness. Marriage, in this sense, is seen as an institution that provides emotional support, security, and a sense of belonging. Additionally, societal norms and cultural values contribute to marriage being perceived as a status symbol. Psychological research suggests that long-term relationships can have positive effects on human health, and married individuals tend to have lower rates of depression compared to their single counterparts.

Philosophical Views on Being Single and Marriage

Epicurus: The Pursuit of Happiness and Peace

Epicurus (341-270 BC), a philosopher who believed that happiness could be achieved through the pursuit of pleasure, argued that people should avoid unnecessary burdens and pain. Given the potential stresses and challenges that marriage can bring, Epicurus might have viewed being single as a form of freedom and a source of peace. Since marriage can impose many responsibilities and difficulties, Epicurus believed that focusing on personal needs and desires leads to a more peaceful life. In this sense, being single allows individuals to maintain their independence and avoid societal obligations like marriage.

Arthur Schopenhauer: Marriage and Suffering

Arthur Schopenhauer (1788-1860), known for his pessimistic worldview, was highly critical of marriage. Schopenhauer famously described marriage as “doubling one’s problems by uniting two people.” For him, marriage is a burden that people endure due to natural desires and social expectations. He saw being single as a lifestyle that offers individuals the freedom and independence to live without unnecessary troubles. Schopenhauer believed that marriage, with its many material and emotional responsibilities, threatens one’s peace and happiness.

Immanuel Kant: Freedom and Moral Duty

Immanuel Kant (1724-1804) emphasized the importance of individual freedom and moral capacity. He believed that people, as rational beings, have the right to shape their own lives and make choices freely. However, Kant also viewed marriage as part of an individual’s moral duty. From an ethical standpoint, marriage is a relationship of mutual responsibility, trust, and loyalty between two individuals. While Kant recognized that individuals should have the freedom to shape their lives, he also acknowledged that marriage involves balancing that freedom with moral responsibilities to others.

Sigmund Freud: A Psychoanalytic Perspective

Sigmund Freud (1856-1939), a psychologist known for his work on unconscious desires, believed that human beings have deep-seated psychological needs for social relationships and family life. Freud suggested that the desire for marriage or companionship arises from unconscious needs for security, belonging, and love. In this sense, Freud viewed marriage as a natural psychological process. Being single, while preserving independence, may involve suppressing or going against these unconscious drives. According to Freud, marriage aligns with the human psyche’s fundamental needs, while staying single can lead to inner conflict between independence and emotional desires.

Scientific Research on Being Single and Happiness

Scientific research has also explored the effects of marriage and being single on individuals. A Harvard University study found that married individuals generally report higher levels of health and happiness. Marriage, due to its emotional support and sense of belonging, can enhance a person’s quality of life. However, being single can also offer individuals greater personal freedom and fulfillment. For instance, psychologist Bella DePaulo argues that single individuals have more opportunities for personal growth and are often better at forming social connections.

Conclusion

The question “Is being single sovereignty?” touches on the balance between personal freedom and societal responsibilities. Philosophers like Epicurus, Schopenhauer, and Freud, as well as scientific studies, offer different perspectives on the advantages and disadvantages of both being single and married. For some, being single represents a lifestyle where autonomy and independence are preserved. For others, marriage fulfills essential emotional and social needs. Ultimately, the choice between being single or married depends on individual preferences, life circumstances, and personal conceptions of happiness.