• Sansürsüz İlk Günün Ardından: Basın Özgürlüğü 116 Yaşında
    • Sansürsüz İlk Günün Ardından: Basın Özgürlüğü 116 Yaşında
      Sansürsüz İlk Günün Ardından: Basın Özgürlüğü 116 Yaşında
      24 Temmuz 1908'de sansürün kaldırılmasıyla başlayan basın özgürlüğü serüveni, bugün hem kutlanan hem sorgulanan bir mirasa dönüştü. Edebiyat Magazin, geçmişin hür sesini bugünün kısılmış yankısıyla karşılaştırıyor.
      24.07.2025 - 07:32 | Son Güncelleme:24.07.2025 - 07:32
      GÜVEN ALBAYRAK

      24 Temmuz 1908 sabahı, Osmanlı İmparatorluğu'nda çıkan gazetelerde ilk kez sansür memurları yoktu. Ne kırmızı kalem ne de boş bırakılmış sütunlar... O sabah, matbaanın mürekkebi yalnızca haber akıttı, korkuyu değil. II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte gelen bu değişim, Türk basını için bir milat oldu ve her yıl 24 TemmuzGazeteciler ve Basın Bayramı” olarak anılmaya başlandı.

      O günden bugüne 116 yıl geçti. Ama sorulması gereken şu: Basın gerçekten özgür mü? Yoksa sadece baskının şekli mi değişti?

      Geçmişte sansür kaleminin yerini bugün bazen reklam verenin beklentisi, bazen patronajın suskunluğu, bazen de oto-sansür alıyor. Gazeteci için tehlike, artık sadece haberden değil, haberin nasıl algılandığından da doğabiliyor.

      Oysa bir zamanlar gazetecilik, halkın sesi olmak, karanlığa fener tutmaktı. Bugünse bu ses, çoğu zaman ya işsiz kalmakla ya da hedef gösterilmekle sınanıyor. Kalemini eğmeden yazanlar, çoğu zaman mahkeme kapılarında ya da sosyal medyanın linç meydanlarında buluyor kendini.

      Bu noktada edebiyatın hafızası devreye giriyor. Çünkü basın tarihi, yalnızca bir meslek grubunun değil, bir toplumun vicdan defteridir. Kaleme alınan her haber, yazılmayan binlerce satırın da tanığıdır.

      Edebiyatçılar için basın, sadece bilgi değil, bir sezgi alanıdır. Bir halkın nabzı, rüyası ve uyanıklığıdır. Tıpkı Ahmet Mithat’ın halkı aydınlatma çabası gibi, tıpkı Halide Edib’in savaş meydanlarında tuttuğu notlar gibi… Gazetecilik, sadece bir meslek değil; topluma şahitlik etme biçimidir.

      Bugünün dijital çağında haber, saniyeler içinde yayılıyor ama gerçeğin sesi çoğu zaman algoritmalara yeniliyor. Oysa 1908’de olduğu gibi bugün de esas mesele aynı:
      Gerçeği söylemek.

      Ve bunu söyleyebilecek kalemlerin, sadece gazeteciler değil, edebiyatçılar da olması gerekiyor. Çünkü bazen gerçek, ancak metaforla savunulabilir.

      Bugün 24 Temmuz. Bayram demek için elimiz vicdanımıza gitmeli. Ama yine de hatırlayalım:
      Bir gün sansürsüz yazmak için kutlamaya başladık biz bu günü. Şimdi her satırda bir direniş, her suskunlukta bir çağrı var:

      Basın hür değilse, halk kördür.

      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.HESAP.COM ANTALYASPOR 0 0 0
      2.BEŞİKTAŞ A.Ş. 0 0 0
      3.CORENDON ALANYASPOR 0 0 0
      4.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 0 0 0
      5.FATİH KARAGÜMRÜK A.Ş. 0 0 0
      6.FENERBAHÇE A.Ş. 0 0 0
      7.GALATASARAY A.Ş. 0 0 0
      8.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 0 0 0
      9.GENÇLERBİRLİĞİ 0 0 0
      10.GÖZTEPE A.Ş. 0 0 0
      11.İKAS EYÜPSPOR 0 0 0
      12.KASIMPAŞA A.Ş. 0 0 0
      13.KAYSERİSPOR FUTBOL A.Ş. 0 0 0
      14.KOCAELİSPOR 0 0 0
      15.KONYASPOR 0 0 0
      16.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 0 0 0
      17.SAMSUNSPOR A.Ş. 0 0 0
      18.TRABZONSPOR A.Ş. 0 0 0
      İstanbul nöbetçi eczaneleri