
Toledo sonrası yönünü Sevilla’ya çeviren Durakoğlu, uçak inişiyle başlayan macerasında yalnızlığın, yabancılığın ve sıcağın iç içe geçtiği anlara temas ediyor. Otobüs yolculuğundaki ‘eşit ağırlık’ esprisiyle başlayan şehirle tanışma süreci, Cervantes Otel’ine ulaşma çabasıyla devam ediyor. 40 derece sıcaklık altında, İspanyolca-İtalyanca karışımı iletişim çabalarıyla Sevilla'nın ilk izlenimlerini kaleme alıyor.
Daracık sokakların arasında kaybolmak yerine, onları birer rehber gibi gören akademisyen, kültürel benzetmelerle zenginleştirdiği anlatımında, insanın yabancı bir şehirdeki varoluş halini derinlemesine işliyor.


Yorum Yazın