• Bir Şairin Çığlığı: Sabahattin Ali’nin Karanlık Sonu ve "Aldırma Gönül"ün Hikayesi
    • Bir Şairin Çığlığı: Sabahattin Ali’nin Karanlık Sonu ve "Aldırma Gönül"ün Hikayesi
      Bir Şairin Çığlığı: Sabahattin Ali’nin Karanlık Sonu ve "Aldırma Gönül"ün Hikayesi
      Türk edebiyatının unutulmaz ismi Sabahattin Ali, sadece yazdıklarıyla değil, yaşamı ve gizemli ölümüyle de hafızalara kazındı. “Aldırma Gönül” şiiriyle kuşakların sesi olan Ali’nin hüzün dolu hayat hikayesi, trajedilerle ve politik baskılarla örülmüş bir edebi direnişin portresini sunuyor.
      08.04.2025 - 09:52 | Son Güncelleme:08.04.2025 - 09:52

      Yazar Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Edirne’de doğdu. Ailesi Trabzon kökenliydi. Babası, dönemin entelektüel çevrelerinden insanlarla dostluk kurmuş biriydi. Ailenin iki çocuğundan biri olan Sabahattin Ali, çocukluğunda içine kapanık bir karakter sergiliyordu. Annesi genç yaşta evlenmişti ve bu evlilik, onun psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olmuştu. Annesinin, küçük yaşta intihara teşebbüs ettiği bilinmektedir. Kardeşi Fikret'e daha yakın olduğu, arkadaşlarının ifadeleriyle Sabahattin’in grup etkinliklerine katılmaktan çok kenarda kitap okuduğu veya resim yaptığı anlatılır.

      Eğitim hayatı için İstanbul’a, dayısının yanına gönderildi. Burada sanata ilgisi artmaya başladı. Tiyatro ve sinemaya olan merakı, okuldan kaçmasına bile neden oldu. Bu durum öğrenilince okul yönetimi onu ailesine geri göndermekle tehdit etti. Bu olayın ardından intihar girişiminde bulundu. Daha sonra bu girişimin sahte olduğunu, bir blöf yaptığını söyledi.

      Öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokulu’na atandı. Ancak burada yalnızlıktan şikâyetçiydi ve kimsenin onu anlamadığını düşünüyordu. Bu yüzden Avrupa’ya gitmek istediğini dile getirdi. Yetkililer onu destekledi ve Almanya’ya gönderildi. Burada Rus ve Alman yazarları okuyarak ilham aldı. Ancak bir süre sonra Türkiye’ye dönmek istedi.

      Döndükten sonra Almanca öğretmenliği yaptı. Ancak bu dönemde komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldı. İlk etapta tutuksuz yargılandı, ancak soruşturma derinleşince tutuklanarak Aydın Hapishanesi’ne gönderildi. Serbest kaldıktan sonra yeniden öğretmenliğe başladı. Ancak Konya’da bir toplantıda Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’yü eleştirdiği söylenen “Memleketten Haber” şiirini okuduğu için tekrar tutuklandı. Bu kez Sinop Cezaevi’ne gönderildi. Koğuş arkadaşlarına göre, burada sürekli okuyup yazıyordu. On ay yedi gün sonra çıkan genel af ile serbest kaldı.

      Sabahattin Ali’ye pasaport verilmediği için Bulgaristan sınırından Avrupa’ya kaçmayı planladı. Bu süreçte sadece ona yardım eden Ali Ertekin, planı biliyordu. Ertekin ifadesinde, Sabahattin Ali'nin komünist bir ihtilal çıkaracağını, bu yüzden onu öldürdüğünü söyledi. İfadesine göre, bir gece kitap okurken başına sopayla vurarak onu öldürdü. Cesedi bir çoban tarafından bulundu. Önce kimliği tespit edilemedi, ancak üzerindeki eşyalar sayesinde Sabahattin Ali olduğu anlaşıldı.

      Ölümüyle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Yalçın Küçük ve bazı araştırmacılar, onun işkenceyle öldürüldüğünü ve Ali Ertekin’in bir paravan olduğunu öne sürerken, Aziz Nesin bunun kişisel sebeplerle gerçekleştiğini düşündüğünü dile getirdi.

      Sabahattin Ali’nin edebi mirasında özel bir yeri olan “Aldırma Gönül”, 1933 yılında yazdığı “Hapishane Şarkıları” serisinin son şiiridir. Konya Cezaevi’nde başlayan tutukluluğu Sinop Cezaevi’ne kadar uzanmıştı. Bu şiir, 1934’te yayımlanan Dağlar ve Rüzgâr kitabında yer aldı ve 1999 yılında Bütün Şiirleri kitabında yeniden yayımlandı.

      1976 yılında besteci Kerem Günay tarafından Hicaz makamında bestelenen şiir, esas popülerliğini 1977’de Edip Akbayram’ın yorumuyla kazandı. O günden bu yana Gönül Akkor, Selda Bağcan, Gülden Karaböcek ve Ferhat Göçer gibi birçok sanatçı tarafından yorumlandı. Şarkı, devrimci mitinglerden Cumhuriyet yürüyüşlerine kadar pek çok alanda yankılandı.

      “Aldırma Gönül”, yalnızca Sabahattin Ali’nin değil, Türkiye’nin toplumsal belleğinde de derin izler bıraktı. Eser, sinema ve televizyon dünyasında da sıkça kullanıldı. “Hababam Sınıfı Tatilde”, “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Pardon” ve “Parmaklıklar Ardında” gibi yapımlarda yer aldı.

      Şiir, dört duvar arasında yazılmış olsa da sesini duvarların çok ötesine taşıdı:

      “Başın öne eğilmesin
      Aldırma gönül, aldırma!
      Ağladığın duyulmasın
      Aldırma gönül, aldırma!”

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 36 91 95
      2.FENERBAHÇE A.Ş. 36 90 84
      3.REEDER SAMSUNSPOR 36 55 64
      4.BEŞİKTAŞ A.Ş. 36 59 62
      5.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 36 60 54
      6.EYÜPSPOR 36 52 53
      7.TRABZONSPOR A.Ş. 36 58 51
      8.GÖZTEPE A.Ş. 36 59 50
      9.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 36 52 49
      10.KASIMPAŞA A.Ş. 36 62 47
      11.TÜMOSAN KONYASPOR 36 45 46
      12.CORENDON ALANYASPOR 36 43 45
      13.BELLONA KAYSERİSPOR 36 45 45
      14.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 36 45 45
      15.ONVO ANTALYASPOR 36 37 44
      16.SİPAY BODRUM FK 36 26 37
      17.NET GLOBAL SİVASSPOR 36 44 35
      18.ATAKAŞ HATAYSPOR 36 47 26
      19.ADANA DEMİRSPOR A.Ş. 36 34 2
      İstanbul nöbetçi eczaneleri