Akdeniz Devlet Hastanesi'nde yaşananlar şöyle:
Günümüzde liyakatsizlik ve nepotizmin de verdiği ayrıcalıklı tavırlarla, bazı devlet memurlarının sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanması, halka karşı saygısızlığa yol açıyor. Özellikle devlet hastanelerine gittiğinizde, doktorlar dışında diğer personelin bile size hakaret edebildiği durumlarla karşılaşabiliyorsunuz.
Bilindiği gibi Akdeniz Devlet Hastanesi dünya çapında öğretim üyeleri ile kendini kanıtlamış bir kurumumuzdur. Ancak geçtiğimiz günlerde bir dostumuzun başından geçen bir olay gerçekten çok ibret vericiydi.
Dostumuz, göz operasyonu için Antalya'daki Akdeniz Devlet Hastanesi'ne gitti. Yapılacak olan iğne sadece devlet hastanelerinde bulunuyordu ve hastanenin itibarına güvenerek cerrahi müdahaleyi bekliyordu. Ancak ne görsün? Ameliyathane girişinde insanlar Mehmet Ali Erbil'in sandalye yarışması gibi ortalama 70 kişi sıraya dizilmişti. Sırası gelen içeri giriyor ve artık ne kadar güvenli bir operasyon olacaksa... Bu sırada yanındaki boşalan sandalyeye oturduğunda, iki hemşire oturan kişiyi dövmediği kalıyordu. Sıra bekleyen kişilerin çoğu yaşlı katarakt problemi ve görme bozukluğu olan hastalardı. Haliyle kendilerini savunacak durumda değillerdi ve korkudan ses çıkaramıyorlardı.
Bu sırada, bu iki bayanın hakaretleri ve bağırışları dostumuzu o kadar rahatsız etti ki, nazikçe uyararak, "Lütfen ses tonunuzu düzeltin, karşınızda hayvan veya köpek yok, bunlar yaşlı insanlar, buradaki kardeşiniz veya ailenizin bir ferdi de olabilir" dedi. Hanımefendi, bunun üzerine daha da aşağılayıcı bir şekilde, "Ben köpeğe bile böyle bağırmam, biliyor musun?" diye cevap verdi. Demek istediği şey, "Siz köpekten bile aşağısınız!" anlamına geliyordu.
Cep telefonuyla dostumuzun fotoğrafını çekip bir yere gönderdiler. Gel de gözünü emanet et! İki densiz tabii ki hastaneye mal edilemez. Her meslekte çıkar...
Bu tür durumların yaşanması son derece üzücüdür ve böyle durumlarla karşılaşmamak için devlet kurumlarında daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.