• “Tomris’ten Rabia’ya”: Kadının Adı, Kültürün Aynası
    • “Tomris’ten Rabia’ya”: Kadının Adı, Kültürün Aynası
      “Tomris’ten Rabia’ya”: Kadının Adı, Kültürün Aynası
      Mustafa Durmuş’un Tomris’ten Rabia’ya adlı kitabı, kadının tarihsel kimliğini isimler üzerinden sorguluyor. Arap ve Türk kültürlerinde kadına verilen değer arasındaki farkı çarpıcı örneklerle ortaya koyan eser, “Rabia” gibi yaygın isimlerin ardındaki gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor. Durmuş’a göre, kadının adı aslında kültürün aynasıdır — ve bu aynada kimi zaman sayılar, kimi zaman hanlıklar görünür.
      10.10.2025 - 07:40 | Son Güncelleme:10.10.2025 - 07:40
      Haber Merkezi

      Ali Özçelik’in katkısıyla

      Tarih boyunca kadının toplumdaki yeri, o toplumun değer yargılarını, inanç sistemini ve kültürel kodlarını en çıplak haliyle yansıtır. Mustafa Durmuş’un Tomris’ten Rabia’ya adlı eseri, bu bağlamda yalnızca bir isimler silsilesini değil, aynı zamanda kadına bakışın tarihsel dönüşümünü de gözler önüne seriyor.

      Durmuş, kitabında Arap ve Türk kültürleri arasındaki kadın algısını karşılaştırmalı bir dille ele alıyor. Arap toplumunda kadına verilen isimlerin kökenine inerek, “Rabia”, “Vahide”, “Saniye”, “Selase” gibi adların aslında birer sıralama numarası olduğunu, bu isimlerin ardında yatan zihniyetin ise kız çocuklarını birey olarak değil, sayılarla tanımlanan varlıklar olarak gördüğünü öne sürüyor. Özellikle “Rabia” isminin “dördüncü” anlamına geldiğini belirten yazar, bu ismin günümüzde “mübarek” bir anlamla anılmasının tarihsel gerçeklikle çeliştiğini savunuyor.

      Kitapta dikkat çeken bir diğer vurgu ise, İslam öncesi Arap toplumunda kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi geleneği. Durmuş, bu trajik uygulamanın ardında yatan sosyoekonomik korkuları ve ahlaki çöküntüyü cesurca tartışıyor. Ona göre, bu korkuların temelinde, tefecilikle zenginleşen egemen sınıfın, borçlarını ödeyemeyenlerin kadınlarına el koyması gibi karanlık pratikler yatıyor.

      Buna karşılık, yazar eski Türk toplumunu kadına verdiği değerle öne çıkarıyor. “Kadın, Türk kültüründe yalnızca bir eş değil; bir yoldaş, bir komutan, bir devlet kurucusuydu” diyen Durmuş, “hanım” kelimesinin kökenine de dikkat çekiyor. Cengiz Han’ın “Ben sizin han’ınızım, bu da benim han’ım” sözüyle örneklenen bu anlayış, kadını evin ve toplumun asli unsuru olarak konumlandırıyor.

      Durmuş’un anlatımı, yalnızca tarihsel bir karşılaştırma değil; aynı zamanda günümüz kadın algısına da bir ayna tutma çabası. Kitap, kültürel mirasın kadın kimliği üzerindeki etkilerini sorgularken, okuyucuyu da bu mirası yeniden düşünmeye davet ediyor.

      Tomris’ten Rabia’ya, kadim kültürlerin kadınla kurduğu ilişkiyi anlamak isteyenler için çarpıcı bir kaynak. Ali Özçelik’in katkısıyla gündeme taşıdığımız bu eser, kadınların tarih boyunca yaşadığı dönüşümün izini sürerken, aynı zamanda toplumsal hafızamıza da önemli bir katkı sunuyor.

      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 8 20 22
      2.TRABZONSPOR A.Ş. 8 13 17
      3.GÖZTEPE A.Ş. 8 11 16
      4.FENERBAHÇE A.Ş. 8 12 16
      5.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 8 12 14
      6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 7 12 13
      7.SAMSUNSPOR A.Ş. 8 10 13
      8.TÜMOSAN KONYASPOR 7 13 11
      9.CORENDON ALANYASPOR 8 10 10
      10.HESAP.COM ANTALYASPOR 8 9 10
      11.KASIMPAŞA A.Ş. 8 8 9
      12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 7 9 8
      13.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 7 6 6
      14.GENÇLERBİRLİĞİ 8 7 5
      15.KOCAELİSPOR 8 5 5
      16.İKAS EYÜPSPOR 8 4 5
      17.ZECORNER KAYSERİSPOR 8 5 5
      18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 8 7 3
      İstanbul nöbetçi eczaneleri