
Ankara – El işi dokuma sanatını 62 yıldır sürdüren 83 yaşındaki usta Hasan Yanık, mesleğini yaşatacak bir çırak arıyor. Genç yaşta başlayan sanat tutkusu, onu Ankara’nın Çamlıdere ilçesinden Beypazarı’na kadar iki gün yürümeye sevk etmişti. Bugün hâlâ aynı tutkuyla çalışan Yanık, geleneksel zanaatların yok olmasından endişeli.
“Bir sanat öğreneyim diye Beypazarı'na geldim. O zaman araba yok, yol yok. Dağlardan yürüye yürüye iki günde geldim,” diyen Yanık, 18 yaşından bu yana el işi dokumacılıkla uğraşıyor. Ancak yıllar içinde ne bir çırağı olmuş ne de bu zanaata ilgi duyan gençler çıkmış.
> “Benim hayatta bir tane çırağım olmadı. Ortağım da olmadı. Her şeyi tek başıma yaptım. Çok zorlandım,” diyen usta, artık bu yükü paylaşacak bir el arıyor.
Yanık sadece dokumacılık değil, birçok geleneksel zanaatın unutulmasından kaygılı. “Terziler de aynı durumda. Kimsenin çırağı yok. Bu işler bitecek diye korkuyorum,” sözleriyle endişesini dile getiriyor. Mesleğini devam ettirmek için her fırsatta umutla çağrıda bulunuyor: > “Şu yoldan geçen bir delikanlıya desem ki gel yavrum, sana bu sanatı öğreteyim… Allah razı olsun demez. Çıraklık bitti.”
Yarım asrı aşkın süredir günlük tuttuğunu da belirten Yanık, son dönemde yaşının getirdiği yorgunluk nedeniyle bunu aksattığını söyledi. Buna rağmen umutla bekliyor: “Hâlâ birileri gelir, öğrenir diye umuyorum.”
İstersen bu metni bir sosyal medya gönderisine veya röportaj formatına da dönüştürebilirim. Ya da başlık ve spotları farklı varyasyonlarla denemek istersen, birlikte oynayabiliriz.

Yorum Yazın