Fit nefes koçluğunun ana amacı zihinsel, fiziksel ve ruhsal fitliğe ulaştırmaktır. Bu üçünden biri eksik kaldığında holistik bir şifa sağlanması zordur. O nedenle fit nefes koçluk programı bu 3 ana başlık altında insanların hayatına dokunarak pratik, kolay uygulanabilir ve hızlıca sonuca götüren bilgiler ve egzersizlerle tasarlanmıştır. Çok kısa bir süre içerisinde kişilerin hayatlarında gözle görülür farkındalıklar ve dönüşümler yaratan bir koçluk programıdır. Nefesin Spirituel Boyutu Nefesin insanların hayatında yarattığı mucizevi dönüşüm nasıl olmaktadır. İnsanlar doğduklarında tam ve mükemmel bir şekilde diyafram kasını tam kullanarak doğmaktadırlar. O yüzden bebekler ilk doğdukları an itibari ile hastaneyi çınlatcak kadar güçlü bir şekilde ağlayarak seslerini duyururlar. Işte bu bebeklerdeki hastaneyi çınlatacak kadar güçlü olan ses diyafram kasını tam kullanımından kaynaklanmaktadır. İleriki dönemlerde ailemizin yetiştirme tarzı yaşadığımız travmatik olaylar kaygı, korku, endişeler, hırs, kıskançlık gibi duygular sebebiyle diyafram kası zayıflamakta ve hatta tamamen üst solunuma geçilmektedir. Yukarıda belirttiğimiz bu durumlar, farkında olmadan nefesi sürekli tutmamıza ve diyafram kasının zayıflamasına neden olmaktadır. Diyafram kasının zayıflamasıyla birlikte nefesin %70lik bir kısmını da kaybetmiş oluyoruz. Üst solunuma geçtiğimiz an itibariyle hayatımıza sadece %30luk bir nefes kapasitesi ile devam ediyoruz. Bu durum bizi yalnızlık bilincine götürmektedir. Ayrıca hayatla olan bağımızda kopukluklar yaşamaya başlarız, bu dünyaya ait hissetmeyiz kendimizi, hayattan zevk almayız, sürekli korku, kaygı, endişe içinde oluruz. Bu durum bize negatif düşüncelerde artışa sebebiyet verir. Ayrıca depresyon halini tetikler. Bu durum hayatın içinde, ilişkilerimizde bolluk bereketimizde bize gelecek olan akışın kesilmesine sebebiyet verir. Gün içerisinde kendimizi hep yargılayıcı ve suçlayıcı zihniyette bulabiliriz. Kendimizi güçsüz, değersiz ve özgüven eksikliği ile yaşama devam etmeye çalışırız. Fakat bu bir girdap gibi çıkmaya çalıştıkça daha da dibe düştüğümüzü fark ederiz. Diyafram kasının doğru nefes egzersizleriyle kısa bir süre içerisinde tekrar o baştaki tam ve mükemmel durumuna getirebiliriz. Işte o zaman nefesin mucizesi hızlı bir şekilde hayatımıza girmeye başlayacaktır. Diyafram kasının aktive olmasıyla bu dünyaya ait neşe, çoşku, sevgi dolu hissetmeye başlarız. Çünkü artık diyafram kasımızın active olmasıyla parasempatik sistemimiz active olmaya başlamıştır bu da bize ihtiyacımız olan mutluluk hormonlarının salgılanarak daha dengeli ve hayatın keyfini çıkararak farkındalıklı bir şekilde yaşamamı sağlar. Bu mutluluk hormonları; endorfin, seratomim ve dopamimdir. Bu mutluluk hormonlarının sağladığı en önemli katkılar kişinin kendi sevmesi ve kendini merkeze alma sürecini başlatmasıdır. Hayata kendini seven, kendini her haliyle kabul eden, kendine değer gösteren ve bunu başkalarından beklemeden kendinden bunları sağlayabilmeye başlar. Bunları sağlamak için kurduğu bağımlı ilişkilerin hepsinde özgürleşir ve bu duyguları sadece ve sadece kendinden başka hiç kimsenin veremeyeceğini anlar. Kendini tam ve bütün hisseder. Ancak ondan sonra sahiplenmeden ve beklentisiz. Bir şekilde insanlarla olan ilişkilerini devam ettirebilir. Sahiplenmeden iletişim kurmak insanları korkudan uzaklaştırır çünkü artık kaybedecek birşeyleri yoktur zaten sahiplenmemişlerdir. Beklentisiz olmak ise karşı tarafla yapılan her türlü davranışta ve eylemde hiçbir beklenti olmadan sadece kendi irademle yapmak iistediğim için yapabilmeyi başarmaktır. Bu durum beklentimin karşılanmama ihtimalinde oluşabilecek kaygı ve endişeden beni özgürleştirir. Doğarken bu dünyaya tek başıma geldim ve tek başıma gideceğim. Hiçbir şeyin sahibi değilim bedenimin bile sahibi değilim. Buradan sadece ruhsal deneyimimi götürebileceğim, sadece bu dünyaya deneyimlemeye geldim. Bunun ne kadar farkındayım? Sevdiğim insanlara elimden gelen katkıyı sağlayacağım ama bu dünyaya kendim için geldiğimi ve kendi merkezimde olmam gerektiğini hep hatırlayacağım. Nefesin Fiziksel Boyutu Yaşam akışı içinde, alışkanlıklar nedeniyle farkında olmadan doğru nefes almayı unutmuş olabilirsiniz. Bu durumda doğru nefes almanın bir gereklilik olduğunu bilmelisiniz. Doğru nefes almayı engelleyen duruşlar sonucunda alışkanlık haline getirdiğimiz kısa nefesler, akciğerin yüksek kapasiteyle çalışmasını engelleyerek sosyal olaylarda sağlığımız ve solunum sistemimiz açısından olumsuz sonuçlar oluşturabilirler. Oksijen vücudun ana ihtiyacıdır. Organların, bezlerin, sinir sisteminin ve beynin çalışması için gereklidir. Beynin diğer organlara oranla daha fazla oksijene ihtiyacı vardır. Yeterli oksijen alınamadığında zihinsel bulanıklık, negative düşünce, depresyonun ardından işitme ve görme bozuklukları başlayabilir. Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yeterli ve düzenli nefes alamamaları nedeniyle oksijenle buluşamamalarıdır. Yetersiz oksijen alımı, beyine yeterli miktarda oksijen gitmemesi sebebiyle negatif ve depresif etki yapar. Akut bir dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine, beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyete yol açabilir. Yetersiz oksijen almanın yaratabileceği rahatsızlık ve hastalıkların listesi uzundur. Sonuç olarak oksijen kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için çok önemli ve gereklidir. Düzgün ve yeterli nefes alamayanlar sürekli kendilerinin yorgun hissederler, sinirli ve verimsiz olurlar. Uyku düzenlerinde sorun yaşarlar. Bu nedenle güne kötü başlar ve devam ederler. Aynı döngüde kalmaları sonucu bağışıklık sistemleri zayıflar ve sorunlar artarak devam eder. Doğru nefes almak tüm bu yetersiz solunum sorunlarını ortadan kaldırabileceği ve dolayısıyla hayat kalitesiyle parallel olarak başarıyı da arttıracağı için önemlidir. Canlı ve zinde kalmanın en öenmli şartı temiz kan dolaşımıdır. Bunu elde etmenin sırrıda doğru nefes alabilmemizde saklıdır. Doğru nefes alarak vücudun tüm organlarının iyi beslenmesini sağlayabilir, hücrelerin verimliliklerini arttırarak daha sağlıklı bir görünüme sahip olabilirsiniz. Kısaca doğru nefes almak yaşlanma sürecinizi yavaşlatarak iyi bir cilde sahip olmanızı, güzel görünmenizi sağlayacaktır. Nefes Koçluğu Nedir? Nefes koçluğu bireylerin performanslarını sağlıksal, toplumsal ve ekonomik düzeylerde arttırarak iş ve özel yaşamlarında üst sonuçlar elde etmelerini sağlayan bir eğitimdir. Koçluk süreci sonucunda danışanlar öğrenme kapasitelerini geliştirir, kişisel performanslarını arttırır ve yaşam kalitelerini geliştirirler. Eğitimlerde odak konuyu danışan belirler. Koç danışanı aktif olarak dinler, gözlem yapar ve soruları ile konuya katılır. Bu etkileşimden doğan açıklıkla, danışan harekete geçer. Koçluk, daha iyi odaklanabilme ve çeşitli seçeneklerin var olduğunu fark edebilme sayesinde, danışanın kişisel gelişimini ilerletir. Koçluk, danışanların şu anda bulunduğu yer ile gelecekte olmak istedikleri yere ulaşmak için yapmak istediklerine konsantre olur. Nefes koçları elde edilen sonuçların kendi gayretleri ve uygulamalarının desteği ile danışanın kendi eğilimleri, seçimleri ve hareketleri ile gerçekleştiğini kabul eder. Nefes Koçluk Eğitimindeki Temel Amaç Katılımcılar derin, kapsamlı, bütünsel nefes alış verişleri öğrenerek hücrelerinin enerji ihtiyacını yeterli düzeyde karşılamayı, duygusal, düşünsel, hareket bedenlerini ve potansiyellerini en üst düzeyde kullanmayı ve profesyonel seviyede kullandırmayı öğrenirler. Nefes Koçluğunun Dört Ana Hedefi * Sağlıklı ve uzun yaşam * Sevmek ve sevilmek * Huzur ve mutluluk * Bolluk ve bereket oluşturmak Nefes Koçluk Eğitiminin Dört Ana Kurgusu * Katılımcılarının ciğerlerine doğru, yeterli ve bütünsel nefes almalarını öğretmek * Katılımcının ciğerlerine aldığı oksijeni en iyi şekilde hücrelere servisini sağlatmak * Katılımcının bütünsel solunumu daimi farkındalıkla gerçekleştirmesini sağlamak * Katılımcının bilinçaltı kayıtlarını çözerek değişime ve dönüşüme hazırlamak Koçluk Hizmetinin Faydaları Nelerdir? *Katılımcının potansiyellerini, özellik ve yeteneklerini ortaya çıkarmak ve geliştirmek *Katılımcının irade gücünü arttırmak *Katılımcının kendine güvenini, sevgisini ve saygısını yükseltmek *Katılımcının genel performansını arttırarak verimliliğini yükseltmek *Katılımcının kendi kendini yönlendirecek değişim-dönüşüm sürecini başlatmak * Katılımcının sorumluluklarına sahip çıkmasını sağlamak * Katılımcının yaşama aktif katılımını sağlamak * Katılımcının öğrenme ve öğrendiğini uygulama işlevselliği arttırmak * Katılımcının aile, sosyal ve iş ortamında ilişkilerini geliştirmek * Katılımcının zamanını en verimli kullanmasını sağlamak * Katılımcının yaşama karşı pozitif, esnek ve hoşgörülü olmasını sağlamak * Katıımcının yaşamlarında uyum ve denge oluşturmalarını sağlamak