Hatice Dezkaya
Köşe Yazarı
Hatice Dezkaya
 

Geleneksel kültürde kadın olmak

Türkiye’nin en iyi Sanat ve Düşünce filmlerinin yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz’un son filmi HAYAT ı izledikten sonra Türkiye deki başka sanat dallarında da gördüğümüz öğeleri farklı noktadan ele almayı düşündüğüm bir konu yazmak istedim. İçinde psikolojik felsefi sosyolojik öğeler barındıran sanat filmleri, izleyicisini sorgulamalara ve yüzleşmelere ve hatta film bittikten yıllar sonra bile bizi cevaplar ararken kendimizi bulduğumuz anlara götürdüğü doğrudur. Hayat filminde yönetmenin imajlar arası süreklilik yapması Merhamet ve Kader filmlerinden izler bulmak ayrı bir hazken Kamera açıları, doğada günlük hayatın akışında fark etmediğimiz güzelliklere odaklanması mesela bir ağaç karesi daha çok amatör oyuncularla çalışması da yönetmenimizin bazı özelliklerinden. Beni bu filmlerinde rahatsız edense yönetmenin genelde kadının toplumda ki yönünü sürekli geleneksel kodları kadının edilgenleştirilmesine yönelik olduğunu düşündürtmesi. Kadının toplum baskısına karşı yaptığı seçimlerin sonuçlarının bir nevi cezalandırılmasını negatif bir yaklaşım olduğunu düşündürtüyor. Daha çok kitlesel filmlerde olan bu geleneksel kodları belki de sanat filmlerinde beslemek yerine daha üst bir dile taşımak daha doğru olacaktır. Kadının edilgenleşmesi yine toplumda çocuklara da en baştan masum gösterilen  bilinçdışında verilen tehlikeli mesajlarla destekleniyor. Masalları ele alacak olursak cinsiyetçi bir tutumu görebiliyoruz. Eğer kadın toplum normlarına göre itaatkar olursa örneğin Pamuk Prenses te cam bir kafesin içinde bakire bir şekilde prensin onu öpmesiyle uyanması hayat boyu itaat edeceği takdirde ödüllendirileceği işlenir. Masallarda kötü kadın olan ise her zaman üvey annedir bunun sebebi cinselliğini kullanması dul olduğu halde ikinci erkeği istemesi ve iradeyi ele almasıdır ki bu onu femme fatale olduğundan cezalandırır. Geleneksel kodların dışında olması onu hem arzu edilen hem de edildiği için cezalandıran bir kültür desteklenir. Toplumumuzda kadınlar geleneksel olarak kendilerine biçilen bir hayatımı yaşıyor yoksa kendilerinin özgür iradeyle seçtikleri bir hayatımı yaşıyor sorusunu da bize düşündürtüyor.
Ekleme Tarihi: 01 Ocak 2024 - Pazartesi

Geleneksel kültürde kadın olmak

Türkiye’nin en iyi Sanat ve Düşünce filmlerinin yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz’un son filmi HAYAT ı izledikten sonra Türkiye deki başka sanat dallarında da gördüğümüz öğeleri farklı noktadan ele almayı düşündüğüm bir konu yazmak istedim.

İçinde psikolojik felsefi sosyolojik öğeler barındıran sanat filmleri, izleyicisini sorgulamalara ve yüzleşmelere ve hatta film bittikten yıllar sonra bile bizi cevaplar ararken kendimizi bulduğumuz anlara götürdüğü doğrudur.

Hayat filminde yönetmenin imajlar arası süreklilik yapması Merhamet ve Kader filmlerinden izler bulmak ayrı bir hazken Kamera açıları, doğada günlük hayatın akışında fark etmediğimiz güzelliklere odaklanması mesela bir ağaç karesi daha çok amatör oyuncularla çalışması da yönetmenimizin bazı özelliklerinden.

Beni bu filmlerinde rahatsız edense yönetmenin genelde kadının toplumda ki yönünü sürekli geleneksel kodları kadının edilgenleştirilmesine yönelik olduğunu düşündürtmesi. Kadının toplum baskısına karşı yaptığı seçimlerin sonuçlarının bir nevi cezalandırılmasını negatif bir yaklaşım olduğunu düşündürtüyor. Daha çok kitlesel filmlerde olan bu geleneksel kodları belki de sanat filmlerinde beslemek yerine daha üst bir dile taşımak daha doğru olacaktır.

Kadının edilgenleşmesi yine toplumda çocuklara da en baştan masum gösterilen  bilinçdışında verilen tehlikeli mesajlarla destekleniyor. Masalları ele alacak olursak cinsiyetçi bir tutumu görebiliyoruz. Eğer kadın toplum normlarına göre itaatkar olursa örneğin Pamuk Prenses te cam bir kafesin içinde bakire bir şekilde prensin onu öpmesiyle uyanması hayat boyu itaat edeceği takdirde ödüllendirileceği işlenir. Masallarda kötü kadın olan ise her zaman üvey annedir bunun sebebi cinselliğini kullanması dul olduğu halde ikinci erkeği istemesi ve iradeyi ele almasıdır ki bu onu femme fatale olduğundan cezalandırır. Geleneksel kodların dışında olması onu hem arzu edilen hem de edildiği için cezalandıran bir kültür desteklenir.

Toplumumuzda kadınlar geleneksel olarak kendilerine biçilen bir hayatımı yaşıyor yoksa kendilerinin özgür iradeyle seçtikleri bir hayatımı yaşıyor sorusunu da bize düşündürtüyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve e-magazin.tv sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.