Bilgiyle Şekillenen Hayat, Okuyan İnsanın Gücü
Yaratan Rabbinin adıyla oku! Bu emir, Kuran'ın ilk ayetlerinde yer alır ve insanlara bilgiye ulaşmanın, öğrenmenin ve anlamanın önemini vurgular. Alak süresi, okumanın sadece kelimeleşmiş bir eylem değil, aynı zamanda derin bir anlam ve anlayışın kapılarını aralayan bir anahtar olduğunu öğretir.
Bu emir, sadece ilk Müslümanlara değil, tüm insanlığa yöneliktir. Kuran'ın evrensel bir kitap olması, her çağa ve tüm zamanlara hitap etmesi sebebiyle bu emir, bütün insanlar için geçerliliğini korur. Allah, Kuran'da sıkça "Ey insanlar!" diye hitap ederek, bu mesajın evrenselliğini vurgular.
Ancak, günümüzde maalesef Müslüman toplumlar arasında okuma alışkanlığının eksikliğini gözlemlemekteyiz. Bu eksiklik, sosyal ve ekonomik alanlarda ağır bir bedel ödememize neden oluyor. İslam coğrafyasında, uzun yıllardır kan, gözyaşı, açlık, yoksulluk ve zulüm gibi sorunlarla baş etmek zorunda kalıyoruz. İç savaşlar, dış savaşlar, mezhep çatışmaları ve arazi kavgaları bu coğrafyada süregelmiştir.
Bu sorunların temelinde cehalet ve okumamak yatmaktadır. Okuma alışkanlığı edinmemek, insanları bilgisiz ve çözüm üretemeyen bireyler haline getirir. İslam'ın öğretisi olan okuma emri, sadece kelimele sınırlı kalmaz, aynı zamanda düşünce dünyamızı zenginleştirir, bilgiyle donatır.
Okuyan bir insan, karşılaştığı zorlukların üstesinden gelme gücüne sahiptir. Bilgi, insanın kendi hayatını şekillendirmesine, toplumunu ileriye taşımasına ve daha iyi bir dünya inşa etmesine olanak tanır. İslam'ın öğretisi doğrultusunda, okuyan, anlayan ve öğrendiklerini hayata geçiren bir toplum idealdir.
Allah, bizi okuma kültürüne sahip, bilgili ve anlayışlı insanlar olarak yetiştirmeyi nasip etsin. Okuyan insanlar, hem kendi kaderlerini yönlendirirler hem de toplumlarını aydınlatıp ileriye taşıyan birer lider olabilirler. Okumanın gücüyle, daha adil, daha bilgili ve daha aydınlık bir dünya inşa edebiliriz.